Karacoğlan Enstitüsü

KARACAOĞLAN

KİMLİĞİMİZİN SEMBOLLERİNDEN

 İBRAHİM ÇENET (*)

Celal Necati Üçyıldız

AMANOS dağlarında Ulaşların soyundan gelen ; Varsaklar,  Avşarlar, abdallar Halep ten gelmişler dağlarda yaşam bulmuşlar. Bulgar dağlarından Amanos/Gavur Dağlarına kadar oradan, oraya göçmüşler.

Biz Karacaoğlan’ı bu yaşam olanlarında görmüşüz. Onun türküleri, konar- göçer tüm toplumlarda çalınmış, söylenmiş . Azerbaycan , Anadolu’ya her nere gidersek gidelim, onu türkülerde görürüz. Onun şiirleri, türküleri sayesinde öz arı Türkçe günümüze gelmiş.

Yaşar Kemal binlerce sözcük derleyip, Türk Dil Kurumuna vermiş. Kitaplarında o sözcüklerle dağları, taşları anlatmış. Dağlar , yaşayan insanlar konuşmuş .  dilini geliştirmek isteyen Yaşar Kemal’in, Karacaoğlan ‘nın yapıtlarına baksın. Zengin dil kaynağı burada. Çukurova da, Toroslarda, Amanos’ta. Gavur Dağlarını aşarsan, başka bir dil yapısı sizi karşılar.

Osmaniye Çardak köyünde dostumuz İbrahim Çenet ‘i Aralık başında ziyaret ettim. Oturduk Karacaoğlan’ı , Yaşar Kemal’i, Orhan Kemal’i ve Tahtacıları konuştuk. Uzun sözün kısası:

“ Alın size  uzun yılların emeği Karacaoğlan veriyorum. Gerisi bu kitapta “ dedi.

Mut’ta uzun yıllar Karacaoğlan anma etkinliklerinde izlediğim kadar, orada yaşamı ile ilgili bir belge sunulmadı. Hep rivayetler vardı. Araştırmacı Yazar Sıtkı Soylu’un anlattıkları vardı. Gelen akademisyenler, yazarlar onu anlattılar. Müjgan Cumhur, Osman Atilla, Ümit Kaftancıoğlu, Sadi Yaver Ataman, Nail Tan, İrfan Ünver Nasrattınoğlu, Hilmi Dulkadir .

Mut’ta bir Karacaoğlan – Karakız söylencesi dile geldi.  Bu iki dağın yamacında Çukur köyüne Karacaoğlan adı verildi. Ama köyde saz, çalan türkü söyleyen Karacaoğlan’ın bir şiirini bilen yoktu.

Hemen altında Sarı Kavak /Kürkçü köyünde, Çatak köyünde ise yaşayan Abdallar bakiyesi sazları, türküleri ile Karacaoğlan’ı yaşatıyorlardı.

19.y.y. yaşayan Küçük Karacaoğlan/ Silifkeli Karacaoğlan  , Karacaoğlan ‘ın bütün şiirlerini biliyor, aktarıyor, Çatak, Mara , Sarı Aydın da yaşayan Abdallar ile birlikte Taşeli Türküleri içinde yeniden günümüze getiriyor. Küçük Karacaoğlan  elinde cümbüşü ile Toroslarda dolaşan bir Rum Kızı, ama o onun türküleri ile KÜÇÜK KARACAOĞLAN olur. Taşeli yöresi ezgilerinde yer alan oynak ölçüler işte Kıbrıs, Ege, Bolkar Dağlarının eteklerinde Yüğlük yaylalarında yeniden şekillenir ( 1970 yıllarda yol çalışması sırasında Küçük Karacaoğlan’ının mezarı kaldırılır. Hece taşı  Sıtkı Soylu’nun önerisi ile Mut Belediyesi tarafından götürülerek bir depoya konur . eğer hece taşı bulunursa ; Karakız Tepesine bir anıt yapılabilir. Kaynak : Özcan Seyhan arşivi )

Her şeyden öteye Sarıkavak’  taki kültür ile  beslenen Mut’un  KUMAÇUKUR’u köyünden   Musa Eoğlu  dedesinden, babasından öğrendiği Karacaoğlan türkülerini çağımıza taşıdı. Çağın Karacaoğlan’ı oldu.

Yaşar Kemal o varsak bölgesinde onun türküleri, hikayelerini dinleyerek dağarcığını genişletti. Çukurovadan – Toroslara giden yollarda bir İnce Memed  çıktı. Binboğalar Efsanesi çıktı.

Bu kitabı okuyunca; Karacaoğlan’ın ölümünden 150 yıl sonra onun yaşadığı obaya gelen Akşehirli Hamdi Efendi onun türkülerini, şiirlerini oturmuş yazmış.  Yazarımız yörede  yaşayan Karacaoğlan Belleğini ve bu cönk ile  bizlere bir yapıt bırakmış.

Karacaoğlan Osmaniye Düziçi Varsak bölgesinde yaşamış, o bölge de ona ait bir mezar bulunmakta, her yıl yörede bulunan onu seven insanlar onu ziyaret etmekte, gömütün başında sazları çalıp türkü söylemektedirler. 

Kim Karacaoğlan’ının bir türküsünü çalıp, söylüyorsa nerede çalınıp, söyleniyorsa Karacaoğlan oralıdır. Ama bir köyde bir nine, bir genç onun öykülerini anlatıp, türkülerini, yaktığı ağıtları söylüyorsa o bir varsak torunudur .

Karacaoğlan ‘ının 600 civarında ortaya çıkan şiirleri var. Kimisi yol havası, kimisi uzun hava, bozlak,  tahtacılarda yer alan mengilerin sözleri olmuş. Felteş Dede/Ahmet Duman ‘ın elinde bulunan cönke :

“ Tavus kuşu gibi göğsü nakışlı

Güvercin duruşlu, keklik ötüşlü

Üsküfün aldırmış şahan bakışlı

Şöyle bir  güzel gönlüm eyleyim…

Musa Eroğlu ‘nun Karacaoğlan Mengisinde

“ Nazlı olur güzellerin eyisi

Deli gönül , güzellerin delisi

Gayrı bizim elin kara çalısı

Gül oldu gidelim bizim ellere

Karacaoğlan derki gelir yazları

Güzel kimden aldın nazları

Ananın, babanın acı sözleri

Bal oldu gidelim bizim ellere …”

 Bir bakarsınız samahlarda onun nefesleri  yer alır. Gün olur şiirleri ondan sonra aynı bölgede yaşayan Dadaloğlu’na rehber olur:

“ Kirmeni de, kılıcımız kirmeni

Taştan dönmez mızrağımın yalmanı

Böyle imiş padişahın fermanı

Dağlar melil , melil bilmem nedendir. “

Dalaoğlu :

“ Belimizde kılıcımız kirmeni

Taşı deler mızrağımın temreni

Hakkımızda devlet etmiş fermanı

Ferman padişahın dağlar bizimdir.”

. Karacaoğlan Şeyh Bedrettin’i bilir onun :

 “ Yarin yanağından gayrı tasada kaygıda ortağız “  inancından yola çıkarak :

“Karacoğlan der ki, neylesek gerek

Bağları bağlara katsak mı gerek….” 

Geçmişe dalar :

“ Güneş ilk akşamdan doğar dolanır

Tövbe kapıları o zaman kapanır

Hallacı Mansur’da payını alır salınır

Dur Bakalım canım dualar kalır mı?

 Karacaoğlan her cefayı biliyor

Sual çiler  yedi yerde soruyor

Yetmiş iki millet bir araya geliyor

Dur bakalım canım mahşer kalır mı ..”

Yazarımız İbrahim Çenet , Karacaoğlan’ı 31 bölüm de inceler. Her bölümde, bilim, felsefe, tarih ama her şeyden öteye bir İNSAN, DOĞA SEVGİSİ ortaya çıkar. Konar Göçer yaşam, doğanın yeşerimi, akan sular , hele pınarlardan akan sular. Her suyun başında konaklayan yörük, Türkmenler. Bir soluklanma, bir nefes. Yeni, yeni güzelliklerin ortaya çıkması.

SON SÖZ :

“ Türk dünyasının dil, sevgi , toplumsal ve geleneksel yaşam , doğayı sevme, koruma; doğa-insan-yaşam arasında ki diyalektik bağ ve felsefeni adıdır.’

Karacaoğlan kimliğimizin en önemli sembollerindendir. Karacaoğlan’ı anlamak bilgeliğin sırrıdır. “

(*)KİMLİĞİMİZİN SEMBOLLERİNDEN KARACAOĞLAN – BİLGELİĞİN SIIRI- İBRAHİM ÇENET .

ÇARDAK YAYINLARI.- ÇARDAK KÖYÜ- OSMANİYE. Cenetibrahim72@gmail.com

 Celal Necati ÜÇYILDIZ

Halk Bilimi Araştırmacısı
(Araştırmacı- Yazar )
celalucyildiz@gmail.com
05426340492
SİLİFKE- MERSİN

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir