Yazarlar-Konular

ÇUKUROVA’DA YURT YERİ DAĞITIMI ve KARATEPE

Musa Tolu

Daha yenilerde sayılır; Cevdet Paşa ve Derviş Paşa tufanından sonra, Tanrı; bu huysuz ve delişmen Türkmenlere yurtlarını, otlaklarını, kışlaklarını dağıtayım da bu kavga bitsin diye haber göndermiş.

Türkmenler haklı; Çukurova bu! Öyle ha deyince taksim edilecek gibi değil! Toroslar bu; hemencecik paylaşılamaz ki! Anavarza karaltısını saymazsan; bir taraftan bir tarafa bir aylık, denizden dağa bir haftalık yol. Bir yumurta koy Silifke’ye, Kanlı Geçit’ten; görünür mü görünür ova. Her sedirin dibinden kaynayan ak çağşaklı buz gibi pınarları, dört bin yıllık ardıç kokulu yaylarıyla Toroslar. Kolay bırakılır mı yad aşirete ya da Osmanlı’ya? İsterse “dokuz yüz atlının sekiz yüzü” ölsün; var mı öyle kavgadan kaçmak? “Kürkle, pusat Yarsuvat’ta” kalsın; düşmana “aman!” denilir mi hiç?

Tanrı da haklı. (Her zaman olduğu gibi) Özenle yarattığı, İsrailoğulları’ndan sonra koruyup kolladığı Oğuz’un Alp’leri, üç günlük dünya için, hem de kardeş kavgasında, kara toprağa düşmekte, eli kınalı usul boylu, beserek gelinler acılara gark olmakta, karalar bağlamakta…

Tanrı, bu nedenle el koymuş olaya. Düldül soğuk, Anavarza bataklık ve sıcak diye Karatepe’yi seçmiş toplantı yeri için. Belirlenen günde top top, güren güren kafilerle gelmişler aşiretler, boylar Karatepe’ye. Tuğlarla, davullarla, ciritlerle, bazlarla, sazlarla toplanmışlar, Andırın Ovası’na bakan yamacındaki Asativatas’ın Sarayı’na. Ki; buradan seslenmiş O güçlü ve adil kral bilinen dünyaya iki bin beş yüz yıl önce, “…. Benden önce erkeklerin bile güvenle gidemediği bu yollarda, benim günümde kadınlar kirmen eğirerek dolaşmaktadır….” diye.

Herkesin geldiği varsayılarak; Tanrı kararını ve yerleşme planını açıklamış beylere. Ceyhan Nehri’nin doğu yakasını, Celil Uşağı’ndan kuzeye doğru Tecirlilere, Celil Uşağı’ndan Yılankale’ye kadar Cerit’lere vererek iki büyük belayı bertaraf etmiş. Afşarlar’ı bu iki aşiretin şerrinden biraz uzak tutmak gayesiyle olacak ki; Sis’e, Tumlu’ya doğru yerleştirmiş. Bozdoğanlara ırmağın batı yakasını uygun görmüş. Fettahlar, Bulanık’ta, Ulaşlar, Özerler Amanoslar’da kalsın demiş. Bahadırlılara Akarca’yı, Yaycıoğlu ve Bayazıtlı’ya Andırın yayları sizin olsun, Yüreğir Beyleri, Misis’i geçmesin, Hz. Hüseyin’in narına yanan kullarım da Seyhan güneyinde kalsın diyerek bitirmiş oturumu.

Defter-i Kebir’i kapatırken; bir delagasyon kurulu destursuz girmiş divana! Yorgun, bitkin, perişan, boş bakışlı hatta biraz da pervasız ve saprağısekil bir grup…

Kim bunlar? Neci bunlar?..

-Neden geç kaldınız?

-Affeyle Tanrım; yolu şaşırdık, ırmağı geçemedik uzun süre. Bir ara nereye gittiğimizi unuttuk! Yine tuza gidiyoruz sanarak, yolu Ayas’a kadar uzattık. Çuvalsız, torbasız geldiğimizi fark ettiğimizde hatırladık, yurt yeri dağıtımına gittiğimizi. Bu nedenle geciktik…

-Kimsiniz, hangi aşirettensiniz?

-Biz İmirballı Aşireti’nin temsilcileriyiz, Ya Rab!

Sarp’ın Ağzı’ndan coşkuyla akan Ceyhan’ın uğultusundan başka bir ses, seda duyulmayan bir an. Herkesin gözü, kulağı Tanrı’da…

-İmirballı’lar, ovada, dağda yer kalmadı Karatepe’den başka. O’nu da kendime ayırmıştım. Ama bu sefil haliniz ve mağduriyetiniz için sizi suçlayamam. Yaradılıştaki üretim hatalarının sorumlusu elbette benim.

Güzel Karatepe, kıyamete kadar sizindir! İyisi mi; ben yine, Arş-ı Âle’ye döneyim.

O gündür bu gündür, Tanrı göklerin, İmirballı’lar Karatepe’nin ebedi sahibi oldular…

Musa TOLU: 1955’te Andırın’ın Beşbucak Köyünde doğdu. Düziçi İlköğretmen

Okulu’nu, Ç. Ü. Ziraat Fakültesi’ni bitirdi. Çukurova Üniversitesi ve Sabancı Holding

bünyesinde uzman mühendis, yönetici olarak 25 yıl çalıştı. Sözlü halk kültürü üzerine

inceleme ve derleme çalışmaları yaptı. Folklor araştırmaları konusunda üç kitabı (ÇFÜM 1,

ÇFÜM 2, ÇFÜM 3) yayımlandı.

(İletişim: musatolu@gmail.com)

Musa Tolu

24.02.2021

2 thoughts on “ÇUKUROVA’DA YURT YERİ DAĞITIMI ve KARATEPE

  • Bir Musa Tolu klasiği. Hem tarih, hem mizah ve hem de bölgenin güzel Türkçesiyle böyle anlatılır. Teşekkürler.

    Yanıtla
    • Ali OZANEMRE

      Güzel insan Musa Tolu’ya bu güzel dilli yazısı için ben de teşekkürlerimle sevgi ve selamlarımı iletmek isterim. Ancak, gören olursa bir soruluversin Tolu’ya: “Bu uluşum ve bölüşümde Varsaklar/Farsaklar neredeymiş, onlara haber verilmemiş mi yoksa onlar haberdar olmalarına karşın dağlardan ovaya/tepeye inmemişler mi?” Siteye emeği geçenlere de sevgi ve selam ile…

      Yanıtla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir