TÜRK DİLİNİN TEMELİNDE BİR GEZİNTİ
İbrahim Çenet
Dünya da ki kıta ya da ana kara parçalarının adlarında bir gezinti yapalım:
Küremizde kaç kıta vardır. İlk okulda bizlere, dünya da yedi kıta var diye öğretmişlerdi, sonra beş dediler ve saydılar. Bu duruma çokları farklı sayı ve ölçü sayıyorlar. Güney ve kuzey Amarika’ya ayrı kıta diyelim diyenler, burasının panama kanalıyla ayrılmış olduğunu ileri sürüyorlar. Avrupa ve Asyayı , Avrasya adında tek kıta diyenler, hayır Avrupa da ayrı bir kıta olsun diyenler. İyi ama Asya ve Avrupa bir su ile ayrılmıyor. Bu konuda savlar uzun . Ancak biz yer yüzünde ki ana toprak parçalarının adları üzerinde duracağız.
Kıta ya da ana toprak parçalarının adları ne zaman ve kimler tarafından konmuş, özelliklede bu adların söz anlamları üzerinde ( etimolojik ) anlamda duracağız. Bir yerlerden başlayalım :
Amerika : Bu söz üzerinde bir önce ki sayımızda durmuştuk. Şimdi onu biraz açarak devam edelim. Amerika adını kim ve ne zaman koymuş ve de özellikle bu sözün anlamı nedir.
Kaynaklara sorduğumuzda bize şöyle diyor:
Amerika isminin kökeni ile ilgili birkaç teori vardır: Bunlardan çok kabul göreni, İtalyan kâşif Amerigo Vespucci’nin adından geldiğine dair olanıdır. İkinci bir teori kıtaya ayak basan ilk Batı Avrupalı olan John Cabot’nun finansörü Richard Amerike’nin adından türetildiğidir. Ancak biz söz ‘ün etimolojik anlamıyla ilgiliyiz. Bugün ki ABD lilere soruyoruz. Onlar kendi 52 dolayında yerel devletlerinin anlamını bile , bilemiyoruz, eski yerliler öyle diyordu, belki şöyle bir isme benziyor mu acaba … gibi söylüyorlar.
Ancak biz dergimizde iki sayı önce bu adın ne anlama geldiğini açıklamıştık. Amarika sözü dört sözcükten oluşan bir tümcedir. Bugün ki günlük Türkçemizde bu dört sözümüzü de kullanıyoruz. Bu sözleri belki başka bazı ülkelerde kullanıyor. Eğer öyleyse Amarika ( Amerika, Amerik, Ameriko ) sözünün anlamını neden bilmediklerini söylüyorlar.
AMARİKA :
A – MA – Rİ – KA !
Bu en temel sözleri sizlere baştan beri açıklamaya çalıştık. Tekrarlarsak :
A – Doğan , gelen
MA – Gökten, güneşten gelen ana kadın
Rİ – Ru –Ur — Er : Gökten gelen kutsallık. Yansıyan, yansımak.
Ka : Koruyan, gözeten.
Amarika : Gökten gelen koruyucu kutsal ana.
İşte size Amerika kıtasının adı.
(Belki tümcenin asıl söylem biçimi , Amaurka’ dır. Demeye gerek yok ki Türkçede iki sesli harf yan yana geldiği zaman birisi düşer, söylenmez. Yani Amaurka’dan ‘a’ ve ‘u’ dan birisi düşerse. Amarka – Amar (i) ka kalır. İşte gün gibi ortada. Biz sanıyoruz ki bu ismi oralara en geç M. Ö. 1000 – 1200 yıllarında Doğu Akdenizden kalkan TUR ‘lular ( onlara M.Ö 450 yılından itibaren Fenikeliler diyorlar ) vermiştir. Ama bizim asıl görüşümüz şöyledir. En az yirmi beş bin yıl önceden itibaren o toprak parçalarına giden Kızılderililer vermiştir. Tıpkı bu kıtada ki tüme yakın ülke adlarına Kızılderili ler adlarını verdikleri gibi. Amerika devletleri eyaletlerinin adlarının Kızılderilice olduğu gibi. ( Kanada ülkesinin adını daha düne kadar bir kısa zamanda Avrupadan oraya giden insanların verdiğini düşünmüyorsunuz , sanırız. Peki nedir Kanada = Kan – Ada. Kan insanı besleyen damarlarında ki sıvının adıdır. Peki Ad – ada, atta, ATA ne demek. Hintlilerin ve Avrupalıların ‘baba ‘ dedikleri olgunun Türkçesi. O halde Kanada ; kandan baba, biyolojik baba. İşte Kuzey Amerika da ki bu devasa ülkenin adının apaçık etimolojik anlamı.) . ( Bir sonra ki sayımızda özellikle Amarika kıtasında ki ülkelerin adlarının etimolojik anlamlarını anlatacağız. )
ASYA – ASİA
Asya kıtasının adı : Batı kaynakları bu konuda da bize bir şey söylemiyor. Olsa olsa Latinler Asia diyordu. Eski Yunanda böyle diyordu. Öyle diyecekler tabi Latinler daha üç – dört bin yıllar önce geldikleri ana toprak parçasını öyle adlandıracaklar. Bu devasa toprak parçasının , hatta belki de insanlığın ilk çıkış noktasına üzerinde yaşayanlar ve DİL ‘i oluşturanlar AS – Asia-Asya adını vermişlerdir. As sözünün ilk, birinci olduğunu görmüyor, biliyorsunuz. İnsanlığın dağıldığı bu topraklara ilk topraklar, ilk ülke , birinci ülke yani AS – Asya deniyor.
Asya – Nişanyan Sözlük. İtalyanca Asia “bir kıta” sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Latince Asia sözcüğünden evrilmiştir. Bu sözcük Eski Yunanca Asía Ἀσία “Akdeniz’in doğusundaki ülkelerin genel adı” sözcüğünden alıntıdır. — Peki Akdeniz in kuzeyinde ki ülkeye ne denir desek, küçük Asya diyecekler. İyi de anlamı nedir bu Asia, Asya sözünün.
AVRUPA
Batının sözlükleri bu sözün anlamı hakkında da bize doyurucu bir şey söylemiyor. Bizim açıkça gördüğümüz, ‘Av ‘ ve ‘Ru ‘ sözüdür. Bu da görüldüğü gibi ‘av ‘ yani avlanılan alan ya da av’ın kendisi anlamında. ‘ Ru ‘ ise Türkçenin en temel sözü, gökten gelen kutsallık ya da sadece ‘kutsal ‘ demektir. ( Bu sözü önce ki bölümlerde açıkladık ) Yani Avru ( pa ) — kutsal avlak ‘ anlamında. Not : Bizce bu kıtalara verilen isimlerin hepsi insanların avcılık ve toplayıcılık yaptığı zamanda konmuştur. İnsanlar av yapmazsa yaşayamazdı.
AFRİKA.
Afrika söz olarak hangi anlama gelir . Batılılar bu konuda da bir şey diyemiyor. Olsa olsa Romalılar Kartacalılara bu Afrika sözünü söylemişlerdir diyor. İyide Romalılar daha 2 bin yıldır etkenler. Oysa Kartaca , şimdiki adlarıyla Tunus, Libya bölgesi en az 3 – 4 bin yıl önce Asyadan gelen , Doğu Akdenizde çok büyük uygarlık oluşturan Tur ‘ lular kurmuşlardır. Ve bu kıtaya bu Afrika ( Avrika ) ismini Tur ‘lular ( Fenikeliler vermişlerdir. — Mısır dilindeki af-rui-ka cümlesinden gelmektedir.Ki aynı şeydir. Biz Av – Avlak , ri, ru—kutsal, ka – Koruyan yani Kutsal, koruyan avlak olarak görüyoruz.
AVRASYA : Bu sözün anlamı da Avrupa ve Asya için söylediklerimizdir.
AVUSTRALYA : Burada da öteki kıtalarda olduğu gibi Av sözü, Us sözüyle , akıllı demek.Tra – tur ise göçebe,gezici anlamında. Birleştirmeyi siz yapın.
ANTARTİKA : An – doğan, doğuran ; Tar – Tur, gezici, göçebe ve Ka ise koruyan yani :
ALASKA : Bu büyük toprak parçası da : A – Doğan, doğuran; As — ilk ve Ka – koruyan = İlk kutsal doğum ! Çok güzel bir felsefi tümce.
Bu sözler kökleri çok eskilere giden , çok sözler ürettiğimiz, ve özellikle en eski felsefi açıklamalara kaynaklık eden sözlerimizdir. Tekrar edelim ki burada ki sözlerimizin ilk kaynağını bu dergimizde önceki ve daha önce ki sayılarımızda genişçe açıkladık.
Türk dilinin temelinde gezinti yapmaya devam edeceğiz.
İbrahim Çenet kimdir: Çardak köyü / Osmaniye de 1949 yılında doğdu. İstanbul Üniversitesinde hukuk, Paris Sorbon üniversitesinde edebiyat ve dil okudu. Politikacı , yazar . Uzun yıllar cezaevlerinde tutuldu.
Anadolu Halk Bilim Kültür Akademisi kurucularından. 2000 yılından beri devam eden Özgür film festivali ve ‘Özgür İnsan Ödülü ‘ kurucu ve yöneticilerinden. Ayrıca Yaºar Kemal anısına etkili ve anlamlı edebiyat etkinliği organize edenlerden. Belgesel filmler yapımcısı.
Yerelden Evrensele adlı ; bilim , halk bilim, tarih , arkeoloji, sosyal ve toplumsal coğrafya dergisi kurucu üyelerinden.
Evli üç çocuğu ve iki torunu vardır.