Anadoluda kadın 
Gülden Mahmut
PÜLÜMÜR’ÜN YAŞSIZ KADINI
Pülümür’ün bir dağ köyünde gördüm onu,
Yaşını sordum bir giz gibi güldü.
Kimi seksen dedi köylülerden kimi yüz,
Yüzüne baktım bir giz gibi güldü.
Bir asa vardı elinde,
Bir solmuş krallığın,
Kadifeden harmanisi üzerinde,
Bir Hititliydi o bir Selçukluydu,
Bir Ermeni’ydi bir Kürt’tü,
Bir Türk…
Yaşını sordum bir giz gibi güldü,
Koluma girdi bir soylu kadınca,
Tozlu köy yolunda sürüyerek eteğini,
Beni tek gözlü sarayına götürdü,
Köy yapısı kulübesinin…
Zamanı onda yitirdim ben,
Yitik zamanlara onda eriştim,
En soylu yoksulluğun toprak döşeli sarayında,
Bir taç gibi kondu başıma Türkiyeliliğim…
Bülent ECEVİT
“Pülümür Doğu Anadolu’nun en yoksul yörelerinden biridir. Binlerce yıldır birbirlerine eklenen uygarlıkların bu deprem yöresinde tek kalıntısı insandır.”
Şiirin güzelliğinde bir Anadolu kadını, kadının güzelliğinden dökülen mısra mısra bir yaşam… Bülent Ecevit’in yazdığı şiirde anlatılan uygarlıkların, harman olup birbirine karıştığı topraklarda rastlanılan bir kadın… Fikret Otyam’ın deklanşöründe bugün ölümsüzlüğe ulaşansa bizim yukarı bayır köylerinde ta 60’lı yıllarda rastladığı bir başka kadın. Biri sözcüklerle, diğeri görüntüyü anlık dondurarak bugünlere taşımış bir şaheser tarihi görüntüyü. Bozkırın üzerinde derlenen yıldızlar, pınarlardan içilen berrak sular gibi kadının doğayla, yaşamla, bütünleşmiş anı.
Ne güzel adamlar, ne güzel şiir, ne güzel kadınlar. Ve sözcüklerden taşan bir soylu yoksulluğun gölgesinde başımıza bir taç gibi konan Türkiyeliliğimiz.
Ecevit’in şiirinde anlattığı Pülümür’ün bir dağ köyünde gördüğü soylu Anadolu kadını, Anadolu kültürünün tarihi zenginliğini çok güzel anlatır. Yüzyıllarca medeniyetlerin kaynaştığı topraklarda, talan olan topraklarda, devletlerin, imparatorlukların uygarlıkların şahların sultanların nazlı seher uykularının bölünüp parçalandığı kadim yurtlarda, geriye kalan sadece insan… Soylu Anadolu kadınını Bülent Ecevit şiirleştirirken, Fikret Otyam görüntüsünü kayda alarak hafızlarımızda ölümsüzleştirmiştir.
Genç adam bu şiiri yazarken Tunceli Pülümür’ün dağ köylerinde dolaşıyor, Fikret OTYAM da bizim yukarı bayır köylerinden birinde rastlamıştır bir zamanlar bilge Anadolu kadınına.
Köklerini Toroslara bu topraklara salmış, her türlü çileye evliya sabrıyla göğüs geren, dünyada çektiklerini karşılığını, öteki dünyada göreceği inancıyla içini ferah tutan; sırtındaki su kabağında sanki ömrünü taşıyan Anadolu kadını.
Ve Pülümür’ün Yaşsız kadını şiirinde ete kemiğe bürünen köklü bir Anadolu kültürünü, Fikret Otyam’ın yıllar önce Anamur’un yukarı dağ köylerinden biri olan Karaçukur’da çektiği fotoğrafta canlı kanlı görürsünüz.
Adımladığı yolda sırtında taşıdığı koca bir ömür, sevinçler, hüzünler… Çocukluğu; çocukluğuyla birlikte büyüyen yoksulluğu bizi bir zaman önümüzde boylu boyunca uzanan bir şiire odaklanıp bakmamızı sağlar.
Ödül almıştır bu fotoğraf karesiyle OTYAM. Fotoğrafta bir güz gibi, yaşsız, sınırsız, isimsiz ilerleyen kadının ise hiçbir zaman, bu durumdan haberi olmayacaktır elbet.
Yaşama, doğaya direnişini çok güzel anlatılır bu ölümsüz fotoğraf ve dudaklarımızda mühürlenen adını sorduğumuz ve bir giz gibi gülen kadın…
Bir güzel adam, bir güzel şiir ve akarsuyun yıkadığı sözcükler ve de hepsinin birleştiği bir fotoğraf bir kez daha canlanıverir karşınızda.
Şiir sanki bir yerlerden tanıdık gelir sonra. Pülümür’ün yerine Anamur’u koysanız Karaçukur’u, Bozdoğan’ı, Gureni, Boğuntu’yu Frenk’i, Çeltikçi, Malaklar, Gerce’yi ve de daha da öteleri Kaş Pazarı, Çamurlu, Elbalak, Barçın’ı koysanız hiçbir şey fark etmeyecektir sanki.
Çektiklerinin karşılığını öbür dünyada fazlasıyla alacağı umuduyla yaşarlar sade, yalın, sessiz, Torosların zirvesinde bir eylül gibi her sözcükten her kimlikten izler taşıya taşıya sırtında.
Gülden Mahmud kimdir : 1977 Yılında Anamur ´da doğdu. İlk ve Ortaöğrenimini Anamur’da tamamladı. Atatürk Üniversitesi Kazımkarabekir Eğitim Fakültesi Edebiyat Bölünden 2000 yılında mezun oldu .İlk olarak Anamur Güngören İlköğretim okulun da göreve başladı. Daha sonra Gaziantep, Edirne ve İstanbul’da farklı okullarda Edebiyat öğretmenliği yaptı. Bekar ve 1 çocuk annesi olan Gülden Mahmud 2017 Eylül ayından itibaren Valide Sultan Mesleki Teknik Anadolu Lisesi’nde müdür yardımcısı olarak görevine devam etmektedir.
Sevgili Gülden, kalemine yüregine saglik, her yazinda kendimi anlattigin yörede, anlattigin insanlarin yaninda hissediyorum. Yassiz kadin diye tabir ettigin resme bakinca, onun icin üzülmek ve ona imrenmek ikileminde kaldim. Kisitli yasam sartlarinda köyünün sinirlarina kadar özgürce yasayan bu teyzemiz mi sansli, yoksa ona acirken dünyanin sinirlarina kadar sahip oldugumuzu bile kullanma özgürlügümüzün olmadigi bizler mi sansliyiz. Sahibi oldugumuz hersey bizi kisitladi. Belki O da yasadigi hayattan arada bir sikayetlenirken, “yok” bilinmedigi icin “var”in kiymetini bilmeyen bu nesli görse bizim halimize daha cok üzülürdü.
senin gibi kalemlerin katkisiyla toplum olarak insallah daha cok özümüze yönelecegiz.