Yazarlar-Konular

 Atasözleri, deyimler, deyişler

Derleyen Mahmut Eynallı

( Önce ki sayıdan devan )

121 –Kuyruğundan kıl aldırmamak : kendisine laf söyletmemek

122—Götünün üstüne oturmak : yaptığı işlerden iyi sonuç alamama

123—Götüne bakarak gitmek : Yaptığı işten utanmak

124—Götünü kıvırtma : Verilen bir işi yapmama, yan çizme

125—Götü havaya gelme : Düşme, bir işte yenilme

126—Dulda : Korunaklı yer,evin arkasında  ki sakin yer

127—Ne eğere ne semere gelmek : Bir işe yaramamak

128—Evvelinden gerek tımar, öldü eşek kaldı semer                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                     

129—Gangılı çıkmak : Çok zayıflamak

130—Gıdıklamak : parmakla hafiften kaşımak

131—Oturakalmak : Bir işte başarısız olmak

132—Kapı kapı dolaşmak: Bir ihtiyaç için çok yere başvurmak

133—Ot atmak : Toz şeklinde tütün ürünü kullanmak

134—Don kazanı :Bakır büyük kazan,aslında bulgur, ekşi de kaynatılır, eskiden su ısıtılıp, elle çamaşır yıkanırdı 

135—Satır ( bakraç ) : Bakırdan , su taşımak için kullanılan kap

136—Çitil ( şitil ) : Bakırdan, satırdan küçük su kabı

137— Kepkepi yılanı ( zehirli engerek yılanı ): Küçük fakat çok tehlikeli birisi için söylenir.

138— Felfelleyik : Ömrünün sonuna yaklaşmış

139—Küşkü : Küçük kazıklarla, çayırlık alanda çocuk ve gençlerin oynadığı bir oyun.

140—Köse : Sakalları çok seyrek kişi. Bu gibi insanların kurnaz olduğu sanılır.

141—O hep kepekli ölçer: O hep kendi faydasına çeker.

142—Buzağıyı uzun bağlama , ineği emzirtirsin; kısa bağlama kazığı çektirirsin.: Çocuğu çok serbest te bırakma , çok da sıkmayasın.

143—‘İt bokundan yavan ‘ : Yani itten, itin bokundan bile değersiz.

144—Gazel yılanı gibi : yani gizliden gelir, yapar.

145—Sırf çene ! : Sadece konuşur.

146—Şeytana pabucunu ters giydirir.

147—Ölmüş eşek arıyor , nalını sökecek.

148—Sidikli : Tembel.

149—Erindiğinden eşeğe dayı diyor.

150—Bok yoluna gitti : Anlamsız bir iş işin öldü.

160 — Her zaman ayağını dölek bas: Yaptığın işleri çok  yönlü gözet .

161—Toprak insanın anasıdır, toprağını terk etme.

162—İt osurdukça bir yalan söyler.

163—Yılan bile toprağı ölçüsüyle yermiş.

164—Üşendiğinden eşeğe dayı diyor.

165—Atasını unutan, ötesini bilmez.

166—İt’e sormuşlar; şu karşı köye ne kadar zamanda varırsın ? Bilmiyorum demiş.Neden ? Bilirimde , varıncaya kadar yolda kaç o. Çocuğu taş atar, onu bilmiyorum.

167—Önceden tedbirini almayan, domala, domala taş arar.

168—Sümsük :Durağan, yavaş, sümüklü,tembel.

169—  Atımı bağladığım,ateşimi yaktığım yer yurdumdur.

170 — Bilmiyorsan, doğayı gözle, etraftan öğren, dene, çalış.

Mahmut Eynallı kimdir :  Doğu Çukurovalı. Eğitimci. Yazar, halk bilim derleyicisi, şair, söz söyleme ustası, müzik aletleri çalar. Yani ozandır. Babadır, torunları da var.    

                             Bu yazı serisi ve son

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir