DOĞU ÇUKUROVADA ATASÖZLERİ, DEYİMLER, DEYİŞLER
Mahmut Eynallı
Tarafımızdan not : Mahmut Eynallı Doğu Çukurovada söylenen atasözü, deyim, deyişlerden bir derleme yapmış. Bizde olduğu gibi alıyoruz. Aslında bu sözlerin bazıları ülkemizin başka yerlerinde de bilinir ve söylenir elbette. Fakat çok doğal ve çok ilginç sözlerdir. Belki biraz argo gibi, vucudun bazı alışık olmadığımız organları kullanılarakta yapmışlar sözlerini.
Bu gibi sözler bizce bir anlatım zenginliğidir. Örneğin ‘ – kıçı kırık , diyor; işe yaramaz anlamında. Bir keser düşün , çivi çaktığın arka kısmı kırık, ne olur ya işe yaramaz, yada zor iş yapar. Bu anlamda işe yaramaz insanlara , kıçı kırık deriz. Bizce bu söz iki sözcükten oluşuyor ama daha çok şey anlatıyor.
Mahmut Eynallının bu çalışmasını böyle birkaç sayıda vereceğiz sizlere.
1—Ne umuyon bacından, bacın ölüyor acından.
2—Kel kız sırma saçlı, muhabbet iki başlı.
3— Ben derim ham erik, kendi der daşşağım yarık.
4—Ödünç yiyen kendi kesesinden yer.
5—Emanet atın bir kıçı kırık olur.
6—İş işe , iş eşeğe bindi.
7—Islak yuma ; çul, palaz, kilim yuma işi. Sergileri suda ıslama.
8— Saç altı kömbesi ; iki saçın arasındaki, altı üstü ısıtılarak pişirilen börek .
9—Ocağı yanasıca ; dua, yaşayasıca
10—Ocağı sönesice ; beddua, ailecek yok olasıca.
11—Ötürüklü ; iş bilmez.
12— Güzelin yüzüne ekmek çalınıp yenmez.
13—Seğirtmek ; hızlıca gelmek.
14—Emeği sinmek ; bir yere, bir işe,emek vermek, çalışmak.
15—Kazanı bekleyen çorbayı içer.( Yurtta kalan nimetlerden yararlanır. )
16— Olanın malı, elin yalancısının malı.
17—Hısım hısımı köprüden atmışta, düşerken tutmuş.
18—Komşu, komşunun külüne muhtaç.
19— Mal canın yongası.
20—Malın araya gideceğine , canın araya gitsin.
21—Mitili çıkmak ; parçalanmış, işe yaramaz hale gelmiş.
22—Mundar olmak, nizami kesilmemiş, hayvan, yenmez.
23—Bıktıran; geveze, oyun çıkaran
24—Kepir; yumuşak, taşlı , verimsiz yer.
25—Oya ; kadınların baş örtülerine işledikleri el işi.
26—Serseri; aptal, salak.
27—Uşak ; çocuk
28—Uşak ; hatırlatma işlemi : Uşak hava nasıl olur.
29—Yamalık; yırtık, sökük yere dikilen parça ( yama )
30—Kaplık ; mutfak olarak kullanılan yerde , kapların konulduğu yer.
31—Soyka ; ölüden kalan giysiler.
32—Soykası çıkasıca : ölesice gibi.
33—Uccalık ; yavaş, usulcacık.
34—Uccalıktan; yavaştan
35—Lılamak; yavaştan yuvarlanmak.
36—Lılak yer ; düz, düzgün pürüzsüz yer.
37—Zobu; büyük gövdeli.
38—Çepel ; çepel yuma ; bulaşık yuma
39—Kıçı kırık ; işe yaramaz.
40—Zibillik ; çöp dökülen yer.
( bir sonra ki sayıda devam edecek )
Mahmut Eynallı kimdir : Doğu Çukurovalı. Eğitimci. Yazar, halk bilim derleyicisi, şair, söz söyleme ustası, müzik aletleri çalar. Yani ozandır. Babadır, torunları da var.