KİMİZ ve NE KADAR NEYİZ SORUSUNA CEVAP VEREN GEN HARİTASI
Selim Özgül
Medeniyetler beşiği şeklinde nitelendirilen bir ülkede yaşadığımızı söyleriz hep, hem de gururla.
Ne demektir medeniyetler beşiği?
Bizden önce kimler geldi, kimler geçti buralardan, hem de çeşit çeşit, tevir tevir…
İşte böyle bir coğrafyada yaşıyoruz biz!
Birbirine sürtünmemesi, dokunmaması mümkün olmayan insanların yaşam sürdüğü topraklarda dünyaya gözünü açan insanlar!…
Medeniyetler beşiğinde doğup safkanlık iddiasında bulunmak!
Hiç mi kuşku barındırmaz bu iddia?!
Dün bir EMAR cihazına girdim, içimi dışımı filme alıp fotoğraflayan.
O filme, fotoğrafa yansıyandır gerçek olan; gerisi yalan!
Bugünün dünyasında vardır insanın hem fiziksel hem de kimyasal olarak ne olduğunu ortaya koyan imkânlar.
Kimin Türk, kimin Kürt; kimin ne kadar Türk, kimin ne kadar Kürt olduğu tartışılıyor, hem de hararetle, zaman zaman.
Kulağımıza küpe olması gereken öyküler var halbuki bu konuda.
Çevirisini yaptığım “LARS von TRIER”in hikâyesini şöyle özetlemiştim:
Lars von TRIER, bir Yahudi’dir.
Çünkü Yahudi bir annenin ve Yahudi bir babanın oğludur.
Hem de dört dörtlük bir Yahudi’dir.
Ne zamana kadar?
Annesi ölüm döşeğinde son nefesini vermeden önce son diyeceğini deyinceye kadar.
Anne oğluna ne mi demiş?
Şunu demiş:
“Oğlum, senin baban bugüne kadar baba bildiğin bu YAHUDİ adam değil, falanca ALMAN’dır.
Hadi, nedenini de söyleyeyim.
Kötü bir niyetim yoktu. ‘Sanatçı genler’ine sahip olan o adamın genlerini taşıyan bir çocuğum olsun diye yaptım böyle bir şeyi.” (Selim ÖZGÜL, Mayıs 2015)
Şöyle de bir not düşmüşüm bu yazının altına:
Bu terslikleri görünce, hastane tahlillerinin sıralandığı listeye bu konuda bir madde eklense de, daha sonra hayal kırıklığı yaşanmasa diye düşünüyor insan, ister istemez.
Elimden geldiğince dünyayı, dünyadaki gelişmeleri takip etmeye çalışıyorum. Son günlerde seyrettiğim Amerikan yapımı söyleşi videolarında konuklara bir sorunun sıkça sorulmaya başladığını görür oldum:
“Sen de gen haritanı çıkarttırdın mı?”
Bu gen haritasının nasıl bir şey olduğunu gördüm sonunda, birinin elindeki telefonda.
Deyim yerindeyse, insan geldiği yere kadar kovalanıyor bu haritayla!
Hani şu kavimlerin sürüler halinde kaçışıp göçtükleri zamanlarda takip ettikleri güzergâhlar var ya…
İşte senin göz rengine kadar bilen bu harita, o kaçışıp göçen insan topluluklarından hangisiyle ortak özelliklere sahip olduğunu söylüyor.
Soyunun bir taraftan geldiğini hararetle iddia edip de gen haritasında tam tersi yönü görenlerin vay haline!
Bugünkü yeryüzünün mevcut gerçekleri açık yüreklilikle kabul edilse gen haritasından korkmaya gerek yok aslında.
Gene bir videoda gördüm. Şöyle söyleniyordu orada:
“Almanya’nın bugünkü genç neslini oluşturan bireylerin üçte ikisinin anne ya da babasından biri Almanya dışındaki ülkelerden gelmedir.”
Göçmenler ülkesi Amerika Birleşik Devletleri’nden söz etmeye bile gerek yok!
Yeryüzünün yalın gerçeklerini açık yüreklilikle kabul ettikten sonra kim korkar teknolojinin boyalı haritasından! (Selim ÖZGÜL)
Selim Özgül kimdir : 1957 yılında Doğu Çukurova da Osmaniye’de doğan bir Güneyli . Başka ülkelerde basılan pek çok anlamlı kitapları dilimize çevirerek basılmasını sağlayan bir çevirmen. Afilli Kalem adlı mizah, politika ve kültür kokan kitabında yazarıdır. Çoğu Çukurovalı gibi Türkçeyi çok iyi kullanan bir yazar. Ülke gerçeklerine duyarlı olan ve bu yüzden yıllarca sıkıntıya sokulan , yıllarca cezaevinde tutulan bir sosyalist yurtsever.