Yazarlar-Konular

KÖKÜNE KÖKLEMEK

Selim Ozgül
“Sarsıcı olaylar karşısında kontrol mekanizması gevşeyince, aklın yerini duygular alıyor; heyecan ve coşku hâkim oluyor, normal zamanlarda sakinliğini koruyan birer hanımefendi, beyefendi olan insanların, içindekini gizleyenlerin dili çözülüyor.”
Böyle yazmıştım bir tarihte.
“İçindekini gizleyenlerin dili çözülüyor.”
Öğrenilmiş küfürler yağdırılıyor, mesela.
Benim emekli maaşının köküne zam yapmışlar…
Yapmışlar da… gövdesi uzamamış… hiçbir değişiklik olmamış maaş miktarında!
Günlük hayatta ağzımdan küfür çıkmaz, her türlüsünü bilsem de!
Köküne zam yapıldığı halde gövdesinin uzamadığını, maaşın hiç değişmediğini görünce, anında bir duygu değişikliği, karmaşası oldu bende, ve dilim çözüldü, içimde gizlediklerimden bazıları ortaya çıktı.
Kökünü… diyerek başladım yağdırmaya.
Köke de olur mu, mu dediniz?
Valla, bendekilerin çoğunun kökü Çukurova toprağına uzanıyor.
Çukurovalılar köküne de köklüyor.
Daha önceleri açıklamaya çalışmıştım bu konuyu.
Bir daha hatırlatayım o anlattıklarımı.
Bir duvar!
Bir duvara küfredilir mi?
Bir duvara küfretmek tuhaf olur mu ki, derken aklıma Neyzen Tevfik’in bir dizesi geldi:
“Ben bu dünyanın devr-i devranını, izzet-i nefsini …yim,
Yansın bu ibneler su veren itfaiyenin hortumunu …yim.”
Neyzen Tevfik bir hortuma küfrettiğine göre, bir duvara da küfredilebilirmiş, demek!
Şu aşağıdaki yazıyı da ben yazıp paylaştığım için daha bir emin oldum, bir evin duvarına da küferedilebileceğinden.
Tutamaz Çukurovalı dilini, böylesi durumlarda.
“Vay senin arabanın tekerini!” de der, “Vay senin çenenin yayını!” da der, “Vay senin yalanını!..” da der…
Aklıyla alay edilen Çukurovalıda akıl bırakmamışlardır o an.
O yüzden, akıl mantık aramayacaksın ağzından çıkan sözde.
Kan beynine sıçramıştır.
O yüzden, dilden imladan çıkmıştır o!
Ölçüp biçecek hali kalmamıştır.
O yüzden, arabanın tekerine, çenenin yayına, uydurulan katmerli yalana işler mi işlemez mi diye kafa yormayacaksın!
Çukurovalı bir açığını, bir deliğini gediğini bulacak, işeyecektir ona!..
Açıklama böyle.
Benim emekli maaşının köküne zam yapmışlar…
Yapmışlar ama… gövdesi uzamamış… hiçbir değişiklik olmamış maaş miktarında!
Dilim çözülmüş, kökünden başlamış yağdırmaya… (Selim ÖZGÜL)
Selim Özgül kimdir : 1957 yılında Doğu Çukurova da Osmaniye’de doğan bir Güneyli . Başka ülkelerde basılan pek çok anlamlı kitapları dilimize çevirerek basılmasını sağlayan bir çevirmen. Afilli Kalem adlı mizah, politika ve kültür kokan kitabında yazarıdır. Çoğu Çukurovalı gibi Türkçeyi çok iyi kullanan bir yazar. Ülke gerçeklerine duyarlı olan ve bu yüzden yıllarca sıkıntıya sokulan , yıllarca cezaevinde tutulan bir sosyalist yurtsever.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir