İÇİM ACIDI

Rıza Aydın
“İçim acıdı” sözünü ilk defa Sofokles’in Antigone oyununda fark edip, hisseder olmuştum; içim acıdı diyordu Antigone; ölen kardeşinin naaşının gömülmemesi emrinin karşısında içim acıdı diyordu.
Bugün bu resmî görüp, sahibi ölen kişinin tabutunun altında bu köpeğin halini düşününce içim acıdı; bunu düşününce anlatacak söz bulamıyorum.
Sahibi toprağa verildikten sonra acaba o köpek ne yaptı, ne oldu? Bundan sonra ne olacak? Bir sahipleneni olur mu?
Bunları düşününce vicdanım sızladı, duygumu Sofoklesin o sözünden başka bir sözle izah edecek durumda değilim.
Rivayet edilirki, Hallaç’ı Mansur’un siyah bir köpeği varmış ona, siyah köpek anlamında “Kelp’i reşt” derlermiş.
Hallaç’ı Mansur’u zindana atınca, herkes zindanın kapısından ayrılıp, gitmiş ama Hallaç’ı Mansur’un zindanda kaldığı 7 yıl boyunca, Siyah Köpek (Kelp’i Reşt) kapıdan bir an olsun ayrılmamış. Bu köpeğin resmini görünce, bunları düşündüm, bu köpek içimi acıttı.
Tarifsiz kederler içindeyim

Rıza Aydın
Tarih — kültür — bilim araştırmacısı