BETERLERİN EN BETERİ

Selim ÖZGÜL

“Beterin beteri var” sözüyle ilgili sayısız “beter” hikâyesi anlatılır.
Hemen hemen herkes bir beter hikâyesi duymuş ya da yaşamıştır, bir şekilde.
Ben de yaşamıştım. Neredeyse çocuk yaşta iki arkadaş İstanbul Menekşe sahilinde denize girmek istemiştik. Kabin görevlileri bizden olması gerekenden daha fazla para almıştı. Denizden çıktığımızda ise kabindeki kıyafetlerimizin çalındığını görmüştük, mesela.
Benim için beterin beteri olmuştu bu durum, epeyce bir zaman.
Büyüyünce bunun pek de beter bir durum olmadığını, yeryüzünde sayısız insanın beterlerin en beteri haller yaşadığına tanık oldum.
Düşünsenize,
İçinde yer aldığın kalabalıklar deryası “toprakta karınca, suda balık, havada kuş kadar çoktular” diye tarif edilecek, ama sen “hani şu derya içre olup deryayı bilmeyen balıktan da tuhaf” şeklinde tasvir edileceksin.
Beterlerin en beterleri olsa gerek bu durum, bana çocukluk beterimi unutturan.

(Selim ÖZGÜL)