Yazarlar-Konular

Afet Sonrası Yeryüzünden Notlar

Dr. Öğr. üyesi Bengü Başlamışlı İmadoğlu
Muhteris yöneticilerini, kirli dillerini, savaşçıl söylemlerini hiç sevmedim. Sonunda iyi adamın öldüğü kötülerin kazandığı kötülerin kurguladığı bir filmi henüz izlemişçesine hayal kırıklığı içindeyim.

  1. yüzyıl sonlarında kuş cıvıltılarıyla uyanan, doğanın tüm renklerine, seslerine tanıklık ettiğimiz, bahçelerde güneşle , sevgi , saygı , etik değerlerle , andımızla, istiklal marşıyla yetişen, TRT nin kesilen yayınıyla dünyası kararmayan mutlu , güçlü çocuklardık. Digital değil, kardeş kardeş oyunlarla büyüdük. Dünya çağlayan dereleriyle, börtü böceğiyle, yağmuruyla, bulutuyla , tilkisiyle, binbir türe ev sahipliği yapan yaşanılası bir yerdi yaşadığımız Çukurova. Genetiğiyle oynanmış yalnızca rant ve estetiğe hizmet eden ucube hastalıklı meyveler, sebzeler, hayvanlar , insanlar yoktu . Milenyum yöneticileri sayesinde, olumlu gibi görünen gelişmelerde dahi kuşku bulutu içindeyiz. Söylemlerle eylemler hiç bu kadar tutarsız olmamıştı. Mutlak kötüler, söz konusu kendi menfaatleri olduğunda , mirasyedi hayırsız evlat gibi davranıyorlardı, üstelik sayıları giderek artmaktaydı. Her gün biraz daha aşınıyorduk maddi ve manevi. Medya dili de eğitim yozlaşmasıyla birlikte hitab ettiği kesime uyumlanıyordu. Eğitimli olmak suç gibi bir şeydi az gelişmiş ülkelerde. Bilim insanları horlanıyor, dışlanıyor, düşük maaş, bozuk ortamlara mahkum edilerek cezalandırılıyorlardı. 8-10 yüzyılda 1 görülen ( deprem )felaketin bize rastlaması da tesadüf değildi sanki. Yer kabuğu dinmek bilmeyen bir öfkeyle , vahşi bir hayvan gibi yüzyıllarca uyuduğu uykusundan homurtuyla uyanmış kıpırdanıyordu. Eğer bir gün tüm kıtalar yeni kıtalara , adalara ayrışsa hiç şaşıramayacaktık. Belki Nuh tufanı da böyle bir şeydi. Gemiyi önce fareler terkeder denilse de, ne farelerin ne kaptanın kaçacak yeri olmayacaktı. Gerçek kıyamet kopmasa bile, bir benzeri yaşanacaktı.Sanki son duraktı. Neden böyle bir zamana rastlamıştık?
    Kötü davranıyorduk epeydir her şeye; masmavi gökyüzüne, sulara, nefes alan tüm canlılara, çiçekli bahçelere, iyi insanlara kötü davrandık. Doğadaki diğer canlılar sığınaksı , tek katlı ve doğal malzemelerle harika , kendilerine zarar vermeyecek muhkem yuvalar inşa ederken, bizler metrelerce çukurlara dönümlerce demir beton gömdük. Üstelik onu da bir kırlangıç gibi, bir Mimar Sinan gibi ustalıkla değil, ahmakça yaptık. Cerrah olmadan operasyon yapamıyordunuz, doktor olmadan reçete yazamıyordunuz , ehliyet olmadan araç kullanamıyordunuz.Fakat her ne hikmetse müteahhit olmak için diploma gerekmiyordu. Sonra o adamları depremde bina yıkıldı diye adam öldürmek suçundan sorguluyoruz, peki gerçek sorumlular kimlerdir? Güzel ormanlarımız, yeşil alanlarımız, akciğerlerimiz çimento doldu. Şimdi dünya KOAH lı bir yaşlı gibi, nefes alamıyordu .Ne bekliyorduk, betonlar çiçek açıp meyve mi verecekti? Şimdi su kaynakları da tükenme raddesinde. Yeryüzü en temel döngüsünü tamamlayamıyor. İlkokulda öğrenmiştik; hani yağmur yağınca topraktan emilip , kaynak sularını besler, güneşle ısınınca buharlaşır , gökyüzünde soğuk katmanlara gelince yoğuşur ve yağmur olup tekrar yeryüzüne düşerdi? Yağmur toprakla buluşamıyorken, bu nasıl mümkün olabilecekti? Baraj doluluk oranları uzmanlara göre %20’lerdeymiş. Geçen yıl bu vakit % 80’ lerdeymiş! Tehlikenin farkında mıyız? Elimizi yıkamanın ne büyük lüks olduğunu sanırım bir kaç yıla anlayacağız. Dünyayı kurtarmaya dair son treni umarım kaçırmamışızdır. Şimdi bilime değer verme, var gücümüzle Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki milli şuur ve azimle çalışma , temiz çevre, temiz enerji, temiz dil, adil bir dünya için küreklere asılma , tabiattan özür dileme zamanı. Daha yaşanılası bir dünya için, gelecek nesiller için.
    Hemen….
    Şimdi…
    Benim halen umudum var.
    İyiliklerin çoğaldığı bir dünya düzeni diliyorum…
    Bengü Başlamışlı İmadoğlu kimdir ?
    Osmaniye’nin tanınmış ailelerinden Başlamışlı’ların kızıdır.1971 Osmaniye doğumlu olup, İlk ve orta öğrenimini Osmaniye’de tamamladıktan sonra , 1995 Yılı’nda Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. 1996-2006 yılları arası Osmaniye SSK Dispanseri’nde son 6 yılı başhekim olarak görev yaptı. 1996-2008 yılları arası aynı zamanda özel bir hastanede çalıştı. 2013 Yılında Adana -Osmaniye Tabip Odası Temsilciliği görevi, ardından 2014 Yılı Osmaniye Tabip Odası Kurucu YK Başkanı olarak görev yaptı. OSTO Başkanlığı döneminde Hipokrat adlı Bülten ‘e editörlük yaptı. 2015-2018 yılları arası ORTTV ‘de sağlık programı yapımcılığı ve sunuculuğu yaptı. 2019 Yılı Osmaniye Rotary Kulübü Kurucu YK Başkanı’ dır. Halk bilim derlemeleri , deneme yazıları yazmaktadır. Halen Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Aile Hekimliği Uzmanlığı AD’da Araştırma Görevlisi olarak görev yapmaktadır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir