Karacoğlan Enstitüsü

Karacoğlan’ın Kara Sevdası – 1959

Aktaran , Yusuf Köleli
Yerelden ki evrensel : not : Karacoğlan’ın kara sevdası .Bu bir film , ama ilginçlikleri var.1959 yılında çekilir. Film Karacoğlanın yaşadığı Kadirli / Osmaniye ve Doğu Çukurova da çekilir. Yönetmen Atıf Yılmaz. Eser Yaşar Kemal. Oyunculardan birisi Yılmaz Güney. Filmin müziğini yapan Ruhi Su. vb. Geniş bir oyuncu kadrosu var ve Türkiyenin en pahalı filmlerinden.
Karacaoğlan’ın Kara Sevdası, yüzlerce yıldır Toroslardaki her çeşmeden su içtiği, her yalnız ardıcın başında bir türkü yaktığı söylenen, sevda yüklü çığlıkları dilden dile dolaşan Karacaoğlan’ın efsanevi öyküsünün, sinemamızda Avni Dilligil’in 1955 tarihli yapımından sonraki ikinci ve çok daha kuvvetli bir yankısıdır.
Atıf Yılmaz’ın yönetmen koltuğunda yer aldığı filmde, Yeşilçam’ın unutulmaz isimleri Halit Refiğ ve Yılmaz Güney asistan, Mike Rafaelyan görüntü yönetmeni, Duygu Sağıroğlu dekoratör olarak görev yapmıştır.
Filmde Atıf Yılmaz tarafından Bu Vatan’ın Çocukları ve Alageyik öyküleri daha önce beyaz perdeye aktarılan Yaşar Kemal’in 1956 yılında Cumhuriyet Gazetesi’nde yayınlanan Karacaoğlan çizgi romanından yine Yaşar Kemal ve film ekibi tarafından ortaklaşa uyarlanan senaryo kullanılmıştır.
Karacaoğlan’ın Kara Sevdası Film Afişi
Doğu ve batı sentezi özgün müzikleri Sebahattin Kalender ve Ruhi Su’ya teslim edilen filmde edebiyat ve müzik meraklılarının ilgisini çekecek pek çok öge bulunduğunu söylemeye gerek yok herhalde.
Nuri Altınok, Tijen Par, Kadir Savun, Seden Kızıltunç (Uzaylı Zekiye), Jale Öz, Vahi Öz, Talat Gözbak, Hayri Esen, Muazzez Arçay, Sami Hazinses ve Danyal Topatan gibi her biri ayrı ayrı üne kavuşacak geniş bir oyuncu kadrosu barındırıyor film.
Reji ekibi ve oyuncu kadrosunun yanında yapımcı Erman Film’in sahibi Hürrem Erman’ın da katılımıyla Karacaoğlan’ın pek çok şiirini süsleyen topraklarda Kadirli ve Andırın Çığşar Yaylası’nda 1959 yazında çekilen film, o günlerde Yeşilçam’ın en pahalı yapımları arasında yerini almıştır.

Filmden temsili bir kare

Karacaoğlan’ın Kara Sevdası filminde Nuri Altınok ve Tijen Par bir sahnede – 1959
Karacaoğlan ve Elif
Yörük kervanındaki çöken ve onca uğraşa rağmen bir türlü yerinden kalkıp yola devam etmeyen deveye bey kızı Elif dil dökmektedir. O esnada yoldan geçerken bu duruma şahit olan Karaca, çöker devenin karşısına, çeker sazını döşüne, gözleri deveye gönlü Elif’e bakarken şu sözler dökülür ağzından:
Karacaoğlan’ım ederim methin,
Bulsam yanağında buse himmetin,
Yüz bin şehir saysam bilmez kıymetin,
Ahir-i Dünya’ya değer gözlerin.
Karacaoğlan’ın Kara Sevdası Çığşar Yaylası’nda bu sahne ile başlar. Geniş oyuncu kadrosunun yanında bölge insanının da figüran olarak yer aldığı bilinen filmde, Andırın’ı, Cerit Obası’nı, Çokak Köyü’nü, Meryemçil’i, Binboğa Dağları‘nı Karacaoğlan’ın dilinden duyarız film boyunca.
Meryemçil yolları bükülür gider.
Zülüf ak gerdana dökülür gider.
Yiğidin sevdiği güzel olunca,
Ömrü ardı sıra sökülür gider
Karaca ve Elif sevdalarını ayrı ayrı büyütür gönüllerinde, önce tüm obaya sonra tüm Toroslara yayılır bu sevdanın türküsü.
İncecikten bir kar yağar,
Tozar Elif Elif diye.
Deli gönül abdal olmuş,
Gezer Elif Elif diye.

Bu aşkın önünde en büyük engel ağalık düzeni ve törelerdir. Elif ve Karaca’nın yüreğindeki sevdadan tek bir parça bile koparamasa da; töre aşıkların bir araya gelmesine engel olur. Film, Elif’in mezarı başında son türküsünü söyleyen Karaca’nın kuru bir ağaca astığı sazıyla noktalanır.
Karac’oğlan derki bakın geline,
Ömrünün yarısı gitti talana,
Sual eylen bizden evvel gelene,
Kim var imiş biz burada yoğ iken.

Filmden temsili bir kare

Karacoğlan araştırma enstitüsü, araştırma gurubu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir