Yazarlar-Konular

Doğu Çukurova’da basılan kitaplarda farklı harfler

İbrahim Çenet

A —

Bugünkü  alfabede ki harfler  söylem biçimimizi karşılamıyor. O yüzden aynı harfi farklı anlam vermek için farklı  ses tonuyla  söylüyoruz. Tıpkı Avrupa  ülkelerinde olduğu gibi. İngiliz – abd  dilinde  bir tek  ‘a ‘ harfini  en az beş  farklı biçimde okumalısın. Yani Avrupalının yazdığı ‘a ‘ harfini  hep  a  diye okursan  karşında ki hiç bir şey anlamayabilir. Ya da  ,’ şuna bak ne kaba konuşuyor ‘  derler.

Oysa  biz  bir yabancıya  şöyle deriz : — Türkçede ‘A ‘  ,  ‘a ‘ dır ; bu da ‘b’ dir. A harfini  nerede görürsen ‘a’ diye okuyacaksın

Peki öylemi gerçekten ? Hayır çoğu zaman aynı harflerle yazıyoruz , ancak  demek istediğimiz anlamı vermek için aynı harfi farklı şekilde okumak zorundasın. .

Doğu Çukurovada , örneğin Osmaniyede  kimi kitap ve süreli yayınlar  , elimizde ki alfabaye farklı harfler  ekleyerek yazılır ve öylede  okunur.

Bu anlattıklarımız  bir abartı yada  gereksiz  davranışlarmıdır.?  İşte canlı örnekler:

ET : Yemeye alışık olduğumuz  hayvanların deri ve kemiklerini  çıkararak yediğimiz kaslarına verilen genel  ad’dır. Bunu  ifade  etmek için söylem biçimimiz E ve de T  harfleriyle , yazılışta böyle olacak. Peki ‘yapmak’ anlamında  eski Osmanlıca söylem biçimiyle   ifa ‘yapmak ‘ anlamında  çok güzel  bir Türkçe  sözümüz var  onu  nasıl ve hangi  harflerimizle yazacağız ve nasıl  söyleyeceğiz. Bu  söz :   Ë T  tir. Burada ki  ‘e’  harfini   yediğimiz gıda ürünü gibi söylersen  olmaz .Burada  ki  e harfini ince şekilde , dilin ucundan söyleyeceğiz ki  gıda  ürünü anlamına gelmesin de  yapmak , ifa etmek anlamına  gelsin. Bu farkı anlatmak için  E harfinin üzerine  iki adet  nokta koyuyoruz.  ë 

Et : hayvansal gıda  ürünü ( kurbanı kestik etleri paylaştırdık )

 Ët : yapmak  yerine getirmek. ( Ne   ë t , ë t bu işi başar)

Ev : İçinde oturulan kapalı alan ( yeni evimize geçtik)

 Ë v : acele  ët ( çok  ëvecen ,aceleci bir insandı  o )

El : Tutma  organımız (  El ver, eli açık )

  Ë l : Yabancı, içinde oturulan geniş alanlar (  Ël  alem ne der— Dumanlı dumanlı oy bizim ëller. )

(  not  harfleri sayarken  e harfinden sonra  noktalı   ë  yide  eklemek gere.

Başka  bir harfte   normal  n harfi ve nazal  n  de denilen harftir.

Yapan  !

 “ñ” 

Bu sözde  ki  n harfini böyle yazarsan ve  n diyede  söylersen , yapmış olan , yapmış , bitmiş  olan anlamında  yazılacak ve okunacak.

Peki  birisine  yapacaksın anlamında  birazda  emir kipine benzer şekilde söyleyeceksen , bu durumu  olağan kullandığımız  n harfiyle  yazamazsın ve n  harfi ilede  ses edemezsin. Bunun için  nazal   “ñ”   de denilen  bir harfle yazıp- söyleyeceksin.

Yapan : Yapmış olan , o durumu yapmış , bitirmiş olan.

Yapa “ñ” 

 : Yapacaksın,  yapmalısın , hemde kısa zamanda.

Düşen : Düşmüş olan , düşme işlemi olmuş bitmiş

Düşe “ñ”  :  Düeceksin , dikkat et.

Gören : Görmüş olan

Görü “ñ”  : ( yapta gör , görü “ñ”  halini , ne hale geldiğiòi göreceksin , kısa zamanda

B–

Doğu Çukurovada basılan kitap ve dergilerde, bazı   fiilerin  ‘çekim’ şekillerinde farklılıklar eklemeler vardır. Örnek ; yapmak fiilinin gelecek zamanı nasıl çekilir  desek : şöyle yanıtlanır:

Yapacağım, yapacaksın , yapacak, yapacağız, yapacaksınız, yapacaklar. …. Bu doğrudur  ve böyle söylenir. Ancak bu gelecek zaman , belirsiz bir zamandır. Ne zaman yapacaksın, belli değil. Tıpkı  yaparım , ederim  de olduğu gibi. Bu çekim şekli uzun vadede  bir işin yapılacağını anlatır. Peki yakın gelecek nasıl söylenir. Biz şahsen görmedik diyenler  olursa, ancak Osmaniye ve çecresinde fiilin yakın gelecek şekli  şöyle çekilir ve bu  burada basılan kimi kitaplarda  da  böyle yazılıp söyleniyor :

Yapıcım

Yapıcın

Yapıcı

Yapıcık

Yapıcınız

Yapıcılar…..

Yani  belirsiz bir zamanda değil  çok kısa zamanda yapacaklar. Çok kısa bir zaman diliminde yapmak istediğimi ‘ yapacağım ‘ fiil çekimiyle  söylersem , bu belirsiz  olur, ne zaman yapılacağını anlatmaz. Bunun için Doğu Çukuırovada  söylenip yazıldığı gibi , ‘yapıcım ‘  şeklinde söylemek ve yazmak zorundasın

Osmaniye ve çevresinde basılan kimi dergi ve kitaplar  böyle  harf ve fiil zenginliği ile basılıyor.

—Işıt hele ışıt  adlı kitap.

— Anadolu  musikisinden örnekler  , adlı kitap,

—- Düziçi’nin kurtuluşu , 28 mart  adlı  aylık dergi

— Çukurova bozlağı, adlı kitaplar vb.

C  — Bugün kullandığımız  harf sistemi , eski yıllardan beri  kullanılan Asya Göktürk  alfabesinin kendisidir. Peki bu Avrupa  – Latin harfleri değilmidir. Evet doğru ancak  daha 17. yy. kadar  Avrupa  Runik alfabe denen Asya  Türk  harf sistemini  kullanıyordu.  Peki  bu kullandığımız  harf sistemine  Latin – Etrüsk harf  sistemi  denmiyor mu ?  Evet doğrudur  Etrüsler Türklerle  çok yakın akraba olan  bir kavimdir ve harf sistemide  çok yakındır.

(  Bugün ki  kullandığımız  harf sisteminin tarihçesini  bir sonra ki  yazımızda işleyelim.)

Sonuç olarak 1928 yılından beri  kullandığımız  bugün ki alfabe ve yazım kurallarımız  doğrudur, ancak  bazı  eklenmesi ve geliştirilmesi gereken yerleride vardır  ve doğrudur.

Saygılarımızla.  İbrahim Çenet

İbrahim Çenet kimdir: Çardak köyü / Osmaniye de 1949 yılında doğdu. İstanbul Üniversitesinde hukuk, Paris Sorbon üniversitesinde edebiyat ve dil okudu. Politikacı , yazar . Uzun yıllar cezaevlerinde tutuldu.

Anadolu Halk Bilim Kültür Akademisi kurucularından. 2000 yılından beri devam eden Özgür film festivali ve ‘Özgür İnsan Ödülü ‘ kurucu ve yöneticilerinden. Ayrıca Yaºar Kemal anısına etkili ve anlamlı edebiyat etkinliği organize edenlerden. Belgesel filmler yapımcısı.

Yerelden Evrensele adlı ; bilim , halk bilim, tarih , arkeoloji, sosyal ve toplumsal coğrafya dergisi kurucu üyelerinden.

Evli üç çocuğu ve iki torunu vardır.

One thought on “Doğu Çukurova’da basılan kitaplarda farklı harfler

  • Gülden mahmud

    Kısacası alfabe yeniden bir revirze edilmeli. Turkce de bu anlamda kargaşa çıkarabilecek epey kelime var gerçekten de.

    Yanıtla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir