BİR SERTLİK, BİR DE İNCELİK ÖRNEĞİ
Selim Özgül
Çukurova’dan bir sertlik, bir de incelik örneği: biri ulu orta cayır cayır yanan ateşten, diğeri zuladaki serinlikten.
Doğrudur; Çukurovalılar hoşlarına gitmeyen şeyler karşısında sert sözler söyler.
Mesela, insanı soluksuz bırakan kavurucu sıcaklar için, biraz da yerlisine ayıp ederek, gavur çamı gibi cayır cayır yanıyor ortalık der.
Fakat aynı Çukurovalılar, hoşlarına giden bir parçacık şey karşısında da aynı ölçüde incelik gösterir.
Mesela, kısa süreli mutlulukları tarif ederken “yastığın öteki tarafının serinliği gibi” der.
Çukurova bugünlerde kendisiyle birlikte kendi insanlarını da yakıp kavurduğu için ilk örneği tecrübe etme imkânı yoktu, doğal olarak.
Fakat dün gece yatakta sıcaklarla boğuşurken “yastığın öteki tarafının serinliği gibi” sözünü hatırladım bir an, ve çaresizlikten, üşenmeyip yastığı çevirdim, kafamı yastığın öteki tarafına koydum.
Hakikaten müthiş yaratıcı insanlar, bu Çukurovalılar!
Bereketli topraklar hatur hutur yenilecek meyve sebze vermekle kalmıyor, benzersiz edebi sözler de söyletiyor kendi insanına.
Selim Özgül kimdir : 1957 yılında Doğu Çukurova da Osmaniye’de doğan bir Güneyli . Başka ülkelerde basılan pek çok anlamlı kitapları dilimize çevirerek basılmasını sağlayan bir çevirmen. Afilli Kalem adlı mizah, politika ve kültür kokan kitabında yazarıdır. Çoğu Çukurovalı gibi Türkçeyi çok iyi kullanan bir yazar. Ülke gerçeklerine duyarlı olan ve bu yüzden yıllarca sıkıntıya sokulan , yıllarca cezaevinde tutulan bir sosyalist yurtsever.