HEMİTE (AMUDA) KENTİ VE KALESİ
- M. Yüksek Kaya
HEMİTE (AMUDA) KALESİ
Osmaniye- Kadirli arasında Gökçedağ tepesinin üstüne kurulmuş Hemite Kalesi, Ceyhan Nehri kıyısındadır. Amuda Kalesi, Kilikia’nın yukarı bölümüne hakim konumuyla Toprak Kale, Yılan Kale, Kastabala Kalesi’ninde görüş alanındadır.
Ceyhan Nehri (Pyramos) kıyısına kurulan Hemite Kalesi nehir üzerindeki ticareti kontrol ediyordu.
Kilikya tarihinde çok önemli bir yere sahip olan Amuda’nın (Hemite) tarihi ile ilgili ilk bilgilere Asur metinlerinden ulaşmaktayız. Salmanassar’ın M.Ö. 839 yılında Que’ye (Kilikya) sefer yaptığı ve Que’nin üç önemli kenti aldığı, Asur tabletlerinde yer almaktadır.
(Amanos) geçtim. Aşağıya, Que (kralı) Kate’nin yerleşim yerlerine indim. Lusanda,
Abarnani, Kizuatni (Kizzuwatna) ve başından sonuna kadar birçok yerleşim yerini
Müstahkem yerlerle birlikte ele geçirdim. Oralarda çok kan akıttım.
PYRAMOS NEHRİ VE AMUDA KALESİ
Bu şehirler Abarni, Kisuatni ve Lusanda’dır. M.C. Astour Hitit Tarihi kitabında Salmanassar’ın Kilikya üzerine düzenlediği seferde ele geçirdiği kentlerden Abarni’nin muhtemelen Amuda (Hemite ) olduğunu yazar. Bir diğer dikkat çeken konu da Salmanassar’ın Kilikya’ya yaptığı seferin amacının bölgenin önemli ticaret yollarını, Geçitlerini ve sedir ağaçlarını istemesidir. Bu amaçla yapılan seferde ele geçen kentler incelendiğinde Abarni Şehri’nin Stratejik konumu ve ticari durumu bu kıriterlere uygun olmalıdır. Abarni’nin yerine Hemite Konulduğunda hem ticari yol kavşağında olması, hemde o dönemde sedir ağaçlarına ulaşmak için en kolay ve en ucuz iş gücü gerektiren suyla taşımaya elverişli olması Salmanassar’ın amaçlarına uygun bir kent olduğunu gösteriyor. Kilikya’nın önemli liman kentlerinden Agiai, Magarsus, Mallos ve Mopsostia, Pyramos Nehri üzerindeydi ve Pyramos Nehri üzerinde birçok gemi yapım tersaneleri bulunmaktaydı. Antik dönemlerde, yelkenli gemiler Akdeniz’den Misis’e (Mopsouhestia) kadar gelebilmekteydi. Misis’ten Karatepe’ye ancak teknelerle ulaşılabiliyordu.
AMUDA KALESİ
Torosların yükseltilerinden kesilen sedir ağaçları Pyramos Nehri’nin kolları vasıtasıyla Nehre kadar indirilir, buradan da Ceyhan Nehri vasıtasıyla Akdenize kadar sıralı tershaneler e ulaştırılırdı. Yakın tarihe kadar (1945) Ceyhan Nehri üzerinde Orman Teşkilatı aynı şekilde taşımacılık yapmış, özellikle Andırın Tırıl Dağları yükseltilerindeki sedir ağaçlarını suların taşkın olduğu dönemde Keşiş Çayı vasıtasıyla Ceyhan Nehrine ulaştırmış, oradan da Misis Kenti cıvarında trenle gereken yerlere taşımışlardır.Kilikia tarihinde önemli bir yeri olan Hemite Kalesi Bizans’ın Ermeni Tekfuru II. Toros tarafından idari merkez olarak kullanılmıştır.
Ermeni Kilikya Kralı I. Leo Herton von Salza’nın Töton Şövalyeleri’ne bağışladığı Amuda Kalesi bir süre Almanların elinde kaldı. Roma Katolik mezhebinde askeri bir Alman haçlı örgütü olan Töton Şövalyeleri Hemite Kalesi’nin donjonunu yapmışlardır.
- yy. gezginleri Amuda Kenti ve Kalesi’nden oldukça bahsetmişlerdir. Wilbrond Von Oldenberg yazılarında Hemite’den ‘’ balık ve hurmanın bol olduğu bir Pazar’’ diye bahseder. Hellenkemper tarafından yapılan bir araştırmada kalenin giriş yönünün tam olarak bilinmediğini anlatmaktadır. Dış surları bu gün itibariyle kaybolmuş olan Amuda Kalesi’nin surları içerisinde tapınak, tiyatro ve hamam olduğu kaynaklarca belirtilmektedir.Hemite Kalesi’nin güney doğusunda küçük bir gölün kıyısındaki kayalıkta, Hitit rölyeflerine benzer kabartmalar dikkat çekmektedir.
Muzaffer Yüksel Kaya : 1 mayıs 1958 Osmaniye / Kadirli doğumlu. Selçuk üniversitesinde okudu. Türkiye gazeteciler cemiyetinde yazar.Özellikle kültür tarihi yazarı. Belgeselci yönetmen ve yapımcı :Üç bin yıllık göç 2009 yılı ./ 8. özgür film festivalinde ödül aldı 2013 Pyremos ( Ceyhan nehri etrafında ki uygarlıkları işleyen belgesel )
Dergi kurulunun notu : Ceyhan nehri Elbistan çevrelerinden doğar Amanos Dağlarını ve Osmaniyeyi aşarak Akdeniz e dökülür. Ceyhan Nehri eski bin yıllarda Pyremus adıyla anıldığına göre, bizde Muzaffer Yüksel Kaya çalışması bu konuyu buraya aldık.