Amon Felsefe Okulu

Yaban İncirleri Bir Yabanın Sözlüğü

Halit Bedirboz

( Dost sevgili arkadaş Mustafa Irgat’ın anısına.)

” Yıllar önce bir akşam sabaha kadar Mallarme’yi konuştuk ;

” bir zar atımı

yok edemezsin asla

rastlantıyı”

Sabah 1 Mayıstı.

Haydi Mustafa gidelim çıkalım meydana. Yasak ta olsa nasılsa çıkacaklar alanlara.

Dur gitmeyelim, ne olur ne olmaz ateş açarlar, belki vururlar bizi.

Hayır bizi değil Mustafa, bir zar atımı içimizde birileri.”

Burjuva; bir kentte cadde ve sokakların adını,  ücretin fiyatını bilen kişi.

Işçi; işten artıp dişten eksilen kişi.

Köylü; evinin önünde , tarla ve bahçesinde henüz bir sokağı olmayan kişi.

Insan ; aklı her zaman haklı, barksız yaratık.

Çocuk ; geldiği dûnyada çirkinliklere aldırmayan, dayanılmaz güzellikte bir varlık.

Eşitlik; boy ölçüşenlerin boylarının ölçüsünü aldıkları an.

Barış; davalı ile davacının yargıcı kapının önüne koydukları bir durum.

Dostluk,” serçe parmak serçe parmağa değince” diyen Mustafa Irgat

Aşk; benimle sen arasında sonsuz aralık.

Ya da, beş duyumun kör düğümü.

Ģüzellik; sorgusuz sualsiz bakan, hiçbir şeyi yarģılamayan koyun gözleri.

Cehennem; Yedi Kat yerin dibi.

Cennet; Yedi Kat yerin yüzü.

Halk; azlık soylulara çokluk kişiler.

Bilge; neyi bilmediğini bilen ve bize cehaletimizi öğreten kişi.

Politika; kırdan korkan kent toplumunun ördüğü ses duvarı.

Kuzey,; pusulam yazgım kadın.

Doğu-Batı; güneş çarpmış bir çift söz.

Paris,” Dertli kadın düşünüyor” adlı taş heykeli yonttuğum kent.

Gerçek Üstü; masmavi gökyüzünde beyaz bulutlara bakıp, pamuk şekeri sanarak ; ” Baba ,bir ok at da indir şu bulutları, çocuklara dağıtıcam” diyen benim Oğlum.

Gerçek Altı; Ankara’da Cumhuriyetin Anıt Mezar taşlarını yapan, sonra İstanbul’da mezarsız yatan Babam.

Gerçek; beni dünyaya getiren göbek bağını salıveren Anam.

À.Halit Bedirboz

Yaban İncirleri


” Çerkeş’ in Ovacık Beldesinde, Dumanlı Tepe yöresinde orman ağaçlandırmada çalışırken
gece fırtınada kulubeme sığınan ,sabah vadideki sürüsünü kurtarmaya giden ve sel sularına kapılarak can veren, Dağdaki Çoban Kardeşimin anısına “


*Karanlıkta gören kişi; ışığın herşeyi gördüğünü gören kişidir
Işıkta gören kişi ışık gördüğünü sanır,oysa gören ışıktır
* ( 1) Karanĺığın atlıları ışığa yürür, gündüzün kıralları aksine.
*Kimbilir kaç milyon yılda yaptı
Işığın dalgaları gözde karaları
*En güzel dil rüya gibi seslenendir
*Herşeyi gördüğünü sanan hiçbir hakikati görmez
*Hakkını alamayan kişi ,hakkını verdiğini bilmeyen kişidir
*Bir derece açıyı bulduğunuzda herşey dönmeye başlar, başınız harîç.
* Savaş, kırlangıçları katleden ve bana hüzün çarpan melânet

* Cahil, neyi bilmediğini bilmeyen kişi

* ” Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesidir” der durur cehil sahtekâr siyasiler ve medyası asalak yazar güruhu, oysa bilmezler, canları pahasına cumhuriyeti kurmak için savaşanların çoğunun o kimsesiz çocuklar olduğunu

*Başını bağladılar ülkemin türban da türban diye
Başlarından atmak için

* Beş duyum evreni saatler çalınca
İyi saatte olsunlar susar

*Doğada hiçbir şey ne biri birinden üstün ve ne de altında değildir
İnsana üstünlük kuran, doğayı da alt üst eden benden sonra tufan diyendir

* Sermaye sınıfı zenginler, burjuvalar halkın yarınını çalar. Bugün, bir halk buna uzun verirse, yarını acı ve ızdırapla dolar. Ve çaresizlik içinde ,Fransız halkının ûnlü deyişindeki gibi ; ” tavukların dişi çıktığı zaman” ı bekler

*Kamu nedir bilmeyen tanımayan bir toplumda iktidar kendini “devletlü sultan” sanır, devlet ve toplumu da kendi malı sayar

*Aradığım aklı buldum kendi Batımda bir filozof gibi,
Doğumdaki kalbim arar durur beni özgürlüğe mahkum gibi

*  (2) Ben bilirem, Yedi İklimden gelirem, nire gidirem bilmirem, sen bilisen ?

*Bir kadının kalbi hızla çarpıyorsa,
Susunuz ve dinleyiniz

* Bir kişi size, hiçbir şey bilmiyorsun, diyorsa, bilin ki, herşey bildiğini sanan bir ahmaktır.

*Benimle sen arasında sonsuzlukta
Sırat Köprüsü var

* Doğa, Çocuk, Hayvan, işte benim Kutsal Üçlüm

*Kadınları ancak aynalar görür
Göze görünmezdirler Efendiler !

*Toprak bir inci gibi saklı sırları,
Köklerinde çiçek açmiş Kök Nar Ağaçları

*Kadınların yas tutması annelerin bedduası
Vicdansızlığa isyandır

*Çocuklar için ölüp ölüp dirilebilirim

*Düşlerimizi gerçek kılamadıysak eğer, o
hiç düş görmeyenlerdir neden

*Işığa karşı yüksek binalarıyla gölgeli kentleri
Aşağıda fareler basar

* Her sokak yarı açık bir kapıdır, geçerken sakın unutma ; onu asla kapama

* Eğer sadece ana dilim olsaydı, hiçbir dile ait olmayan bu dünyada kendimi yetim hissederdim

*Birgün, ölümsüz olmadığımı hatırladım,

Ve taşa yazdım

*İnsanı en iyi tanıyan
İnsanla hayvan arasındaki farkı eniyi bilen
Dağdaki Çoban

A.Halit Bedirboz

  1. Bu sözüm Fransız Medyatek tarafından Yazın Atölyesi programına alınmış.
  2. Eski asyadan gelen türklerin devamı Erzurum dadaşların,babamın türkçe ağzı .

1968 sosyalist devrimci kuşağından ; 1971 – 74 te THKP- C sanığı olarak hapis yattı.1977 1 Mayıs Katliamı sonrası tutuklandı ve akabinde , dış haberler servisinde tercûman olarak çalıştığı Ayrıntılı Haber gazetesinden atıldı ,1978 te tahliye edildi.1980, 12 eylul de tutuklandı ,hapis yatti..,2 kez Cerrahpaşa Tıp Fakûltesinden atıldı.1980 cuntasında çalıştıgı Ístanbul Belediyesi Sarıyer Şubesinden de atıldı.1988 de yurt dışına çıktı.

Çok konuda yazan, çeşitli dergilerde yazan, çeviriler yapan. Heykeltraş aynı zamanda . Restoretor. Özellikle şair ve söz söyleme insanı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir